Bisiklet Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bisiklet alırken dikkat edeceğimiz hususların en başında, bisikleti hangi amaçla ve nasıl bir zemin şartlarında kullanacağımız en temel belirleyici unsurdur.
Eğer sadece ulaşım amacıyla kullanacaksanız size en uygun bisiklet, City Bike yani şehir bisikletleridir. Bunlar genel olarak asfalt yollarda kullanılan bisikletler olup maşalı veya maşasız modelleri vardır ama çoğunlukla şehirlerdeki kesme taş döşenmiş yollarda dikkate alınarak rahatlık açısından orta kalınlıktaki lastikler kullanılmaktadır. Evde saklama veya toplu taşımalara rahatlıkla konulması açısından katlanır bisikletlerde şehir içi kullanımlarda tercih edilebilir.
Uzun soluklu sürüşler için kullanılmakta olan tur bisikletleri de şehir bisikletleri kategorisinde bulunmakla beraber ayırıcı özelliği ihtiyaç duyulan çadır, giysi, kamp malzemesi gibi zorunlu ihtiyaç malzemelerini taşımada sağladığı bagaj seçeneklerinin bulunmasıdır.
Şehir ve tur bisikletlerinin ortak özelliklerinden biri yağmurlu zemin ve iklimlerdeki avantajı nedeniyle çamurluklarının bulunmasıdır. Genel olarak 28” jantlara sahiptirler. Çelik veya Alüminyum kadroya sahip olabilirler, ikisinin de avantaj veya dezavantajları tamamen kullanıcının tercihine göre önem arz eder. Şehir içi ulaşımlarda 21 vitesli seçenekler yeterli olsa da turcular için daha fazla dişli oranları uygun olanlar tercih edilir. Hatta turcular için sele seçimi de önemlidir ve uzun süreli oturmaya en elverişli özelliklere dikkat etmek gerekir.
Engebeli, dağlık veya eğimi yüksek olan arazi koşullarında kullanacaksanız dağ bisikleti veya Mountain Bike ya da Mountain Bicycle şeklinde ifade edilen ve teknik adıyla MTB tercih edilmelidir. Amortisörlü, dişli ve kalın lastiklere sahiptirler. 26” ve 27,5” jantlardan sonra son zamanlarda 29” jantlarda kullanılmaktadır. Küçük jantlar daha iyi denge kurulmasını sağlamasına karşılık, jant büyüdükçe engebeleri aşmak daha kolay olur. Dağ bisikletlerinde tırmanışlarda kullanıcıya rahatlık vermesi açısından vites sayıları ve dişli oranlarına dikkat etmek gerekir. Hatta son zamanlarda vites değişimlerindeki avantajlarıyla tek yaprak aynakollar daha çok tercih edilmektedir.
Farklı zeminlerde kullanıma izin veren yol ve dağ bisikletlerinin bir araya getirildiği hibrit modeller de tercih edilebilir. Gravel ve cyclocross bisikletler zorlu arazi şartlarında ve spor amaçlı kullanımlarıyla son zamanlarda dikkat çekmeye başlamıştır.
Ekstrem sporlar içerisinde yer alan Down Hill veya Enduro bisikletler de dağ bisikleti kategorisinde olmakla beraber daha profesyonel kullanımlarıyla normal MTB’lerden farklıdır.
Performans amaçlı kullanmak isteyenler için en tercih edileni ise yol bisikletleri olup, bunlar biraz daha teknik ve hız öncelikli olmaktadır. Kadrolarının çok hafif olması daha tercih edilir. Hız, direnç, sürüş pozisyonları dikkate alınarak kadroları daha aerodinamik özelliklere ve ince lastiklere sahiptirler. Genel olarak 28” jantlara sahiptirler.
İşe giderken terleme ve dolayısıyla kıyafet değişme zorluğu bulunan, sağlık problemi olan, çok yokuşlu şehirlerde yaşayanlarca elektrik destekli bisikletler de düşünülebilir. Ancak bahsi geçen bu zorunluluğu olmayanlara, kendi sağlıkları açısından elektriksiz modelleri tavsiye ederiz.
Yukarıda bahsi geçen sebepler sonrasında ise bisiklet seçiminde ikinci sıradaki en önemli husus kadro boyunun ne olması gerektiğidir.
Aynakol göbeği ile sele borusu başlangıç noktası arasındaki uzunluğa kadro boyu denir.
Yanlış kadro seçimleri sürüş konforunu negatif olarak etkileyeceği gibi sağlık sorunlarına veya kazalara da sebebiyet verebilmektedir. Örneğin kadronun kullanıcıya büyük olması duruş pozisyonunda ayakta iken apış aralarını rahatsız eder. Seleye oturmadan bisikletin üzerine bindiğinizde kadronun üst boyu ile apış aranızda 5-6 cm kadar boşluk kalmasına dikkat edilmelidir. Eğer bu mesafe fazlaysa kadro size küçük veya daha az ise kadro size büyük gelmiştir. Dağ bisikletlerinde bu mesafe 10-12 cm olmalıdır. Diğer bir sorun gidonun uzak kalmasıdır ki, bu dönüş yeteneğini kısıtlamasıyla boyun ve sırt yorgunluklarına, ağrılarına neden olmasıdır.
Kadro boyunun küçük olması ise sele borusu boyunun yetersiz kalmasına sebep olabilir. Bu sele borusunun aşırı yükseltilme ihtiyacını doğurur ama sele borusu üzerindeki sınır buna izin vermediği gibi geçildiğinde sürüş konfor ve başarısını ortadan kaldıracaktır. Sele borusunu haddinden fazla kaldırmak bisikletinizin kadrosunun kırılmasına yâda çatlamasına da sebep olabilir. Ayrıca; küçük kadro gidonun yakın olmasına ve dolayısıyla manevra sırasında elcik ile diz teması nedeniyle güçlük çekilecektir.
Bisiklet kadro boylarında ölçü birimi olarak inç, santimetre ve S, M ve L kategorileri kullanılabilmektedir. Bunun için özellikle web kaynaklarında birçok tablo ve hesaplama aracı ile kadro boyu ile sürücünün boyu arasında ilişki kuran önermeler olmasına rağmen bunun çokta doğru sonuca götürdüğü söylenemez. Çünkü aynı boydaki sürücülerin bacak boyları farklı olabileceğinden farklı bisiklet kadro boyu kullanmaları gerekmektedir. Bu nedenle doğru kadro boyu seçimi için bacak boyu referans alınır.
Son olarak;
Bisiklet seçiminde vites sayıları yani ayna kol yaprak adetleri ile rulman yani arka dişli sayıları da önemli olmakla birlikte buna karar vermekte kullanım yerleri ve sebepleri önemlidir. Yani vites sayısı her zaman geçerli bir tercih nedeni olmayabilir. Ön ve arka vites dişlilerinin birbirine oranları hız veya yokuş çıkmada önem arz ettiğinden bu husus daha önemlidir.
Çanakkale Bisiklet Platformu Gönüllüsü Kazim Uzun